George Orwell 1948’li yıllarda kaleme aldığı 1984 isimli kitabında baskın bir lider tarafından yönetilen bir ülkeyi dile getirmektedir.
Geleceğe dair umutsuzluğunu anlatan yazar, yönetim tarafından diretilen kurallardan, sürekli kişilerin izlenmesinden ve toplumsal bir baskı ve yönlendirilmenin etkisini hissettirmektedir.
Kitabın ilk yüz sayfasını okumak açıkçası bana biraz zor geldi. İfadeler arasında bağ kurmak ve anlatılanı hayal etmek biraz zaman aldı. Ama ilk yüz sayfadan sonra akıcılığı ele alan kitap okuması zevkli hale gelmeye başlıyor.
Aslında kitap yazarın ileri görüşlülüğünün bir eseri olarak karşımıza çıkıyor. Yaşadığı yıllardan sonraki zamanları tarif edip neler olabileceğini hayal dünyasından çıkarıp bizlere sunuyor. Çok eski zamanlarda yazılan bu kitapta yaşanan olaylarla günümüzde de ilişki kurmak olası gibi duruyor.
Benzer bir roman olan Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını da okumanızı tavsiye ederim.
Kitapta bir ülkedeki sistemden bahsediliyor. Sisteme göre bireylerin kendi benliklerinden ayrıştırılarak sistem için duygularından ve düşüncelerinden vazgeçerek yaşanmaları istenmektedir. Her ne kadar herkes sistem için çalışıyor gözükse de karşı gelenlerinde bulunduğu ve karşılaştıkları olaylar akıcı bir dille anlatılmaktadır.
1984 bence okunması gereken güzel romanlardan bir tanesi. Ülkelerin yönetim şekli ile nelerin olabileceğinin bir resmi gibi.
Kitap ile detaylı bilgiye wikipedia yer alan bu sayfa üzerinden ulaşabilirsiniz.