Her kurum ya da şirket, kendileri için önem taşıyan bilgilerin istenmeyen kişilerce ele geçirilmesini elbette istemez. Bu noktada bir çok IT çalışanı bilişim sistemleri üzerindeki güvenlik tedbirlerini almak için epeyce çaba sarf eder. Bu uğurda deyimi yerindeyse tonlarca para harcanır ve firewall, antivirüs yazılımı, atak önleyici sistemler vb. ne varsa almaya çalışırlar.
Önlem almak adına gösterilen bu gayretler aslında güvenlik açıklıklarının neredeyse üçte birlik bir kısmına denk geldiğini işaret ediyor sızma sanatı.
En büyük açıklığın insan zafiyeti olduğunu, sosyal mühendislik veya bir başka adıyla toplum mühendisliği adı verilen basit ya da çok değerli olmayan bilgilerin toplanarak bir araya getirilmesi ile oluştuğunu anlatıyor bu kitap. Tabi bu bilgilere bir nevi insanların iyi niyeti sebep oluyor.
Kitap içinde bilgisayar korsanları tarafından daha önce yaşanmış değişik sızma olaylarına yer veriliyor. Yaşanan olayları okudukça aslında günlük hayatımızda hepimizin yaşadığı türden olaylar olduğunu göreceksiniz.
Ayrıca kitapta yaşanan her olayı önlemek adına nasıl bir çözüm yöntemi uygulanacağı da anlatılmakta. Bilgi güvenliği ve bilişim ile içli dışlı olan herkesin kesinlikle okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.